23 Haziran 2015 Salı

Köpeklerde hiperaktiflik (Hyperactivity in Dogs)

Köpeklerde hiperaktiflik


Bazı köpek sahipleri, köpeklerinin hiperaktif olmasından dolayı köpeğinin dikkatini çekmede ve onu eğitmekte zorlanırlar.
Run dog run!
   Hiperaktif köpekler, asla durmazlar, oradan oraya koşuşturup dururlar. Onları ne kadar sevsek de, onlarla beraber yaşamak gerçekten çok zordur.
Düşününce "acaba gerçekten hiperaktif köpek diye bir şey var mıdır?" Evet hiperaktif köpek diye bir şey var ama çok nadir görülen bir davranış bozukluğudur. Aslında hiperaktiflik bir sağlık sorunudur ve köpeklerde dışlanma sonucu ortaya çıkar. Köpeğinize hiperaktif demeniz için daha bir çok belirtiyi köpeğinizde görmeniz gerekir.
Bir çok köpek sahibi, hiperaktiflik ile aşırı hareketliliği karıştırırlar. Bazı köpeklerin hareketli olması normal bir şeydir. Sürü köpekleri ya da diğer çalışan köpek cinsleri için bu durum hiçte enterasan değildir. Bu köpekler her gün saatlerce koşarlar ama hala top oynamak isterler.
Çoğu köpeğin aşırı hareketli olmasının sebebi iyi davranışların ona öğretilmemiş olmasıdır yani iyi eğitilmemişlerdir. Bu tarz köpekler zıplarlar, havlarlar, koşuşturular ve bunların hepsi onları kontrol etmenizi zorlaştırır.

Köpeklerin Aşırı Hareketli Olmasının Sebepleri

Köpeğinizde hiperaktiflik görmenizin sebebi davranış bozukluğu da olabilir sağlık problemi de olabilir.
Hiperaktifliğin en çok görülen sebeplerinden biri, köpeğinize yeterli aktivite yaptırmamanızdır. Köpeğiniz eğer içindeki  enerjiyi rahat bir şekilde dışarı atamaz ise hareketli olduğu için onu suçlayamazsınız. Bu hareketlilik genelde atlama, kazma, havlama şeklinde açığa çıkar.
Bir başka sebep ise, eğitim eksiklidir. Hepimiz köpeklerimize yeterince ilgiyi gösteremediğimiz için suçluyuz. Eğer köpeğinize yeterince ilgi göstermiyorsanız ve sadece o yaramazlık yaptığında sizin ilginizi çekebiliyorsa, ben onun yerinde olsam sizin ilginizi çekebilmek için aynı şeyi yapardım. Demek istediğim sadece köpeğiniz havladığında ya da halıyı ısırdığında, etrafta deli gibi koşuşturduğunda onunla ilgileniyorsanız. Yaptıklarını yapmakta sonuna kadar haklı… Çünkü o zannediyor ki o sadece öyle davrandığında sizin ilginizi çekebiliyor. Siz de haklısınız, yoğun hayatınız içerisinde köpeğinize temel itaat eğitimi vermek zor olabilir. Ancak köpeğinizle daha rahat ve kolay yaşayabilmeniz için onu eğitmeniz gerekir.

Köpeklerde Hiperaktifliğin Tedavisi

Eğer köpeğizin hiperaktif olduğunu düşünüyorsanız, kesinlikle önce veterinerinize götürün. Size tavsiyem köpeğinizin yaptıklarını videoya çekin.Veterineriniz size ne yapmanız gerketiğini söyleyecektir. Hatta ilaç bile verebilir bazı durumlarda…
Köpeğinizin temel itaat eğitimini asla aksatmayın.
Ayrıca köpeğinizin mutlaka yeterince egzersiz yapmasını sağlayın. Açıkçası eğer çok hareketliyse onu bir güzel yorun ki eve girdiğinde sakin olsun.
Köpeğinizin sürekli hareketli ise onun hareket seviyesini sizin düşürmeniz gerekir. Bunun için zaman ve çaba sarf etmeniz gerekir. Ancak bu şekilde evdeki huzura yeniden kavuşabilirsiniz.

Köpeğinizin Dikkatini Nasıl Çekersiniz?

Evet köpeğiniz çok hareketli, tamam siz de onu eğitmek istiyorsunuz. Ama bir türlü dikkatini size vermiyor ki onu eğitesiniz dimi…
Dikkat eksikliği de davranış bozukluğudur. Ama korkmayın bütün davranış bozuklukları gibi dikkat eksikliği de eğitim ile ortadan kaldırılabilir.
Öncelikle köpeğinizin ilgisi sizin üzerinizde mi değil mi? Bunu nasıl anlarız ? Çok basit, insanlarla nasıl anlıyorsak köpeklerde de aynı; göz teması! Köpeğinize seslendiğinde eğer sizinle göz teması kuruyorsa sorun yok demektir. Eğer tam tersi ise biraz eğitime ihtiyaç var demektir.
Bütün eğitimlerde olduğu gibi önce daha az dikkat bozacak şeyin bulunduğu bir ortamda köpek eğitimine başlıyoruz. Daha sonra ona sevdiği bir mama ya da oyuncağı göstererek onun dikkatini çekiyoruz. Tasmasının bağlı olduğuna emin olun çünkü etrafta onu kovalamak istemezsiniz. Dikkatini çektiğimiz anda yani sizinle göz teması kurduğu anda “Evet” diyip hemen onu ödüllendiriyoruz. Zamanlamanız çok iyi olmalı… Bunu defalarca tekrarlıyoruz. Zaten büyük bir ihtimalle köpeğiniz gözlerini sizden ayıramayacaktır.

22 Haziran 2015 Pazartesi

Köpeklerde davranış bozuklukları : Aşırı havlama (Behavioral disorders in dogs : Excessive barking)


Köpek havlaması, daha doğrusu köpeğinizin aşırı havlaması sizin için büyük bir sorun teşkil edebilir. Bu sorundan kurtulmak sizin biraz vaktinizi alabilir.
aşırı havlama
Köpekler havlamaya bayılırlar. Sonuçta çok normal bir şey onlar için… Biz nasıl konuşuyorsak onlar da havlıyorlar.
Zaten sorun köpeğinizin havlamasında değil; sorun, köpeğinizin aşırı havlaması…(ayrıca bu komşularınızın bir sorunu!)
Bunu göz önünde bulundurarak, bizim amacımız köpeğimizin havlamasını kesmek değil, onun aşırı havlamasını engellemek olmalıdır. Şunu unutmayalım köpeğimizin havlamasını istediğimiz durumlar da olacaktır.
Aşırı havlamayı engellemek için yapmamız gereken ilk şey, köpeğimizin neden bu kadar çok havladığını bulmak olmalıdır. Öncelikle aşırı havlamanın sebebini bulmalıyız ki, bundan kurtulmak için doğru eğitimi köpeğimize uygulayabilelim.

Köpekler Neden Havlar?

  • İhtiyaçlarını ifade etmek için havlarlar.
  • Bazı türler sebepsiz yere havlayabilirler.(Örnek: Terrierler)
  • Onları kendi bölgelerinden uzak tutmaya çalıştığınızda havlarlar.
  • Etrafındaki sevdiği insanları tehlike anında uyarmak için havlarlar.
  • Oyun falan oynarken heyecandan havlarlar.
  • Diğer hayvanlara havlarlar.
  • Onları bir yere kapatırsanız havlarlar.
  • Sizden veya ailesinden(evdeki diğer insanlar) ayrıldıklarında havlarlar.
  • Çit ya da cam tarzı bir şeyin arkasında kapana kısıldıklarını hissettiklerinde havlarlar.
  • Sadece eğlence olsun diye de havlayabilirler.
  • Baskınlığını size ya da başka köpeklere belli etmek için havlarlar.
  • Yanlış ödüllendirmeden dolayı, havlamanın iyi bir şey olduğunu zannettikleri için havlarlar.
  • Sosyalleşmemiş köpekler sıkılıkla havlarlar.
Bunlar aklıma gelenler, daha bir çok sebepten dolayı köpekler havlayabilirler. Bunu kendi köpeğinizde sizin bulmanız gerekiyor. Sebebi bulduktan sonra ancak doğru bir şekilde eğitebilirsiniz.
Şunu da unutmayın. Eğer köpeğinizin sebepsiz yere havladığını düşünüyorsanız, büyük ihtimalle yanılıyorsunuz. Çünkü köpeklerin işitme, koklama ve görme yetenekleri insanlara göre çok daha fazladır. Yani köpeğiniz sizin fark edemediğiniz  bir şey yüzünden havlayabilir.

Köpeğiniz Siz Evde Yokken Havlar…

Bu sorunu ortadan kaldırmak gerçekten çok zor olabilir. Çünkü köpekler sosyal canlılardır ve sizden ya da sürüsünden ayrıldıklarında kendilerini korumasız ve yalnız hissederler. Bu nedenle de en güzel yaptıkları şeyi yaparlar. Yani havlarlar…
  • İlk olarak size bu konuda şunu tavsiye edebilirim; Köpeğinize, evden ayrılmadan önce rahat edeceği bir ortam sağlayın, suyunu koymayı  ya da sevdiği oyuncaklarını unutmayın. Ayrıca köpeğinizin yeterince egzersiz yaptığından da emin olun… Kısacası köpeğinizin durumundan mutlu olduğundan emin olun.
  • Eğer köpeğinizi siz eve geldiğinizde havlıyor olarak buluyorsanız,  onu bir süre görmezden gelin. Anlayabiliyorum bunun ne kadar zor olduğunu ama bunu yapmazsanız, köpeğiniz o havladı diye yanına gittiğinizi düşünecektir. Durum böyle olunca ne zaman sizi istese havlamaya başlayacaktır. İşte sizde bu yüzden ilk  eve geldiğinizde onunla ilgilenmeyin daha sonra o sakinleşince yanına gidin.. Bir de önemli bir not: Bu yöntemi sadece siz eve geldiğinizde köpeğinizi havlarken bulduğunuzda uygulayın.
  • Sırada ki teknik aslında köpeğinize itaat komutlarını öğretmenin temeline dayanıyor. Yani sizin istediğiniz bir şey yaptığında onu ödüllendirmeye… Bu yöntemde köpeğinizden saklanın ve o havlamaya başladığında mümkün olduğunca ona görünmeden önüne onun dikkatini çekecek para ya da küçük taş atın. Köpeğiniz havlamayı bıraktığında yanına gidin ve ona ödülünü verin. Bunu defalarca tekrarlamanız gerekiyor ta ki köpeğiniz siz gittiğinizde havlamayı bırakana kadar.

Köpeğiniz Sizin Dikkatinizi Çekmek İçin Ya da Sizden Bir Şey İstediği İçin Havlar…

Bu kolayca düzeltebileceğiniz sorunlardan bir tanesidir. Bunun için yapabileceğiniz şeylerden biri; köpeğinize ” Sus” veya “Dur” komutunu öğretmenizdir. Köpeğiniz havlaya başladığında eliniz onun burnun dibinde olsun ve elinizde de ödülü olsun. Ama sakın o susana kadar vermeyin. Köpeğiniz sustuğunda bir kaç saniye bekleyin ve ödülünü verin. Her zaman ki gibi bunu da defalarca tekrarladıktan sonra köpeğinizin havlamasını kesmeniz için yapmanız gereken tek şey, ona “Sus ” demek…
Bir diğer etkili yöntem ise köpeğinizi görmezden gelmektir. Tabi ki bunu yapmak biraz zordur. Çünkü siz onu umursamayınca o daha da çıldıracaktır. Ancak yeterince sabrederseniz, sonunda havlamayla bir yere gidemeyeceğini anlayıp susacaktır. Not: Bu yöntem komşularınızı biraz rahatsız edebilir. O yüzden dikkatli olun…
 Köpekler her telefon çaldığında çılgına döner.
Bu bir çok köpek için sinir bozucu bir durum heralde ki, telefonun çalmasına dayanamıyorlar. Aşağıdaki teknikleri kullanarak bu sorunu çözebilirsiniz.
  • Asla köpeğinize bağırmayın. Bağırdığınız da yüksek seslerden korkacaktır ve bu yüzden  telefon çalması onu korkutabilir.
  • Köpeğinizi telefon sesine alıştırmaya çalışın ve ona bunun o kadar büyük bir şey olmadığını gösterin. Bunun için ev telefonunuzu kendiniz arayın ve çaldığında hiçbir şey yapmayın. Köpeğiniz başta havlayacaktır ama sonunda o da olayın gereksiz olduğunu anlayacaktır.
  • Eğer köpeğiniz temel itaat eğitimini aldıysa, aşırı havlama gibi bir çok davranış problemini bu eğitimini kullanarak çözebilirsiniz.
  • Telefonuzun melodisini değiştirmek bazen işe yarabilir. Bence denemeye değer…

Havlamadan Kurtulmak için YAPMAMANIZ  Gerekenler!!

Köpeklerin aşırı havlamasını kesmek için yapılan en büyük hatalardan biri, onu yanlış bir şekilde ödüllendirmek… Eğer köpeğinizi havladığı için ödüllendirirseniz, doğal olarak o da havlamaya devam edecektir.
ASLA KÖPEĞİNİZİN HAVLAMASINI ÖDÜLLENDİRMEYİN!!
Yapılan yanlış ödüllendirmeler aşağıdaki şekillerde olabilir.
  1. Köpeğiniz havladığında sizin de ona bağırmanız veya ona kızmanız. – Tabi ki şimdi bunun neresi yanlış diyebilirsiniz ama köpeğiniz sizin ona bağırdığınızı değil, tam tersine ona eşlik ettiğinizi düşünecektir. Durum böyle olunca olay onun için daha da eğlenceli hale gelecektir.
  2. İçeriye girmesine izin vermeniz. – Eğer köpeğiniz balkona ya da bahçeye koyduysanız ve o da içeri girmek için havlıyorsa, siz de onu sussun diye içeri alırsanız, onu ödüllendirmiş olursunuz. Hatta ona resmen içeri girmek istediğinde havlaman yeterli, “ben seni içeri alırım” demiş olursunuz. Her seferinde içeri girmek için havlayacaktır.
  3. Köpeğiniz havladığında onu susturmak için ona oyuncağını ya da sevdiği mamasını vermeniz. – Böyle bir durumda direk olarak onu havladığı için ödüllendirmiş olursunuz. Köpeğinize net olarak hangi davranışın yanlış, hangisinin doğru olduğunu belirtmeniz gerekir.

SONUÇ

Evet buraya kadar her şey tamam… Köpeğinizin havlamasını kesmek için daha kötü yollar var tabi ki ancak bunlardan burada bahsetmeyeceğim. Ayrıca bahsetmediğim bu yöntemlerim hiçbirisini önermiyorum. Sonradan pişman olacağınız hiçbir şey yapmadan önce veterinirinize başvurmayı unutmayın. Umarım size anlattığım yöntemler ile aşırı havlama sorunun üstesinden gelebilirsiniz.

20 Haziran 2015 Cumartesi

Köpeklerde aşıların önemi (The importance of vaccinations in dogs)


KÖPEKLERDE AŞILARIN ÖNEMİ


AŞI NEDİR?

Bağışıklık sisteminin oluşması için; aktivitesi düşürülmüş virüslerin vücuda verilmesi, organizmanın hastalık virüslerine karşı kendini savunmasını ve immün sistemden faydalanarak kendini koruma sistemini oluşturmasını sağlayan, belli bir soğuk zincir korumasında saklanması zorunlu uygulamadır.

Aşılar doğru zamanda ve birbirini takip eden düzende uygulandıklarında değer taşırlar. Bu, aşının yapılmasından çok, vücutta tutunması ve gereken cevabı vermesi için önemlidir.

İlk aşılama ile devamındaki tekrarının belirlenen günde uygulanması, ilk aşının işlevini gerçekleştirilmesi ve doruğa çıktığı tarihte (15 ila 21. gün) tekrarlanması gerekir. Bu yapılmaz ise, 2 yada 3 aşılık bir kombinasyondan verimlilik beklenemez!



DİSTEMPER (KÖPEK GENÇLİK HASTALIĞI):

Köpeğin solunum, sindirim, deri, göz ve sinir sistemine bulaşan son derece bulaşıcı ve çoğu kez ölümcül bir viral enfeksiyondur. Distemper aşılanmamış yaşlı köpeklere de bulaşacağı gibi yavru köpeklere de bulaşır. Aşı onun yegane koruma yöntemidir.

PARVOVİRÜS (KANLI İSHAL):

Belirtileri arasında ishal (ileri dönemlerde kanlı ishal ) yüksek ateş ve kusma olan ölümcül bir viral hastalıktır. Parvovirüs hiç belirti göstermeden yavru köpeklerde ani ölümlere neden olabilir. Aşı tek korunma yöntemidir.

ADENOVİRUS (BULAŞICI HEPATİT):

Yüksek ateş , susuzluk, iştahsızlık, karın ağrıları, karaciğer hasarı ve kanamaya yol açan viral bir hastalıktır. Aşı tek korunma yöntemidir.

LEPTOSPİROSİS (SPİROKET HASTALIĞI):

Hasta hayvanların burun akıntıları, idrar veya salyaların teması ile yayılan diğer köpeklere bulaştığı gibi insanlara da bulaşabilen son derece bulaşıcı bir hastalıktır. Korunma aşı ile yapılmaktadır.

PARAİNFLUENZA (AKUT ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONU):

Bu virüs üst solunum yollarında enfeksiyona neden olur..

BORDETELLA BRONCHİSEPTİKA:

Üst solunum yolları enfeksiyonuna neden olur.. Bu hastalık çok bulaşıcıdır. Aşı tek korunma yöntemidir.

CORONAVİRUS:

Sindirim sistemine bağlı son derece bulaşıcı viral bir hastalıktır. Belirtileri arasında ishal, kusma, yüksek ateş ve dehidrasyon vardır. Korunma aşı ile yapılmaktadır.

KUDUZ:

Bütün memelilere bulaşabilen ölümcül bir merkezi sinir sistemi hastalığıdır. Kuduz kamu sağlığı açısından önemli bir tehdit olduğundan hayvanınızın bu hastalığa karşı aşılanmış olması kanuni bir zorunluluktur. Yeni doğmuş köpek yavruları, annelerinin sütlerinden hastalıklara karşı savaş veren antikorlar sağlarlar. Ancak bu antikorlar normal olarak 6-12 hafta dayanırlar, bundan sonra aşılar anne sütünün yerini almaktadır ve yavru köpeğinizin vücuduna az miktarda yapısı değiştirilmiş hastalık unsurları vererek onun hastalanmadan kendi antikorlarını yaratmasına uyarılır.


Aşılamadan Önce Yapmanız Gerekenler 

1-Canlınızın aşılama periyodu bitene kadar başka hayvanlara direkt yada indirekt (mama kabı,fırça vb) temastan kaçının.(Yavru)
2-Aşı öncesi ve sonrası köpeğinizi yıkamayın.(Yavru ve Yetişkin)
3-Aşılar bitene kadar karışık beslemeden uzak durun.(Yavru)
4-Köpeğinizi çok fazla hayvanın dolaştığı park, bahçe, barınaklara bırakmayın.(Yavru)
5-Dışardan bir şey yemesine izin vermeyin.(Yavru)


Aşılamadan Sonra Yapmanız Gerekenler
 

1-Aşılama sonucu vücut savunma sistemleri harekete geçer,bunun sonucunda ateş, halsizlik, iştahsızlık gibi semptomlar ortaya çıkar.24 saati geçmediği takdirde normaldir.Uzun sürerse Veterinerinize başvurun...(Yavru ve Yetişkin)
2-Aşı yerinde şişme ve ağrı oluşabilir.(Yavru ve Yetişkin)
3-Aşıya alerjik reaksiyon gelişebilir.(Yavru ve Yetişkin) Veterinerinizi arayın


KÖPEKLER İÇİN AŞI TAKVİMİ:

35-40 GÜN ARASI                             İÇ VE DIŞ PARAZİT UYGULAMASI
45. GÜN                                              PUPPY DP AŞISI (DISTEMPER + PARVO)
60. GÜN                                              KARMA 1. AŞI
67. GÜN                                              BRONCHINE 1. AŞI
74. GÜN                                              CORONA 1. AŞI
81. GÜN                                              KARMA 2. AŞI
88. GÜN                                              BRONCHINE 2. AŞI
95. GÜN                                              CORONA 2. AŞI
102. GÜN                                            KUDUZ AŞI        

YILLIK OLARAK BU AŞILAR TEKRARLANMALIDIR. ( 2. AŞI TARİHLERİ TEKRAR TARİHLERİ OLARAK KABUL EDİLİR. )

AYRICA HER İKİ AYDA BİR KEZ DÜZENLİ OLARAK İÇ VE DIŞ PARAZİT UYGULAMASI YAPILMALIDIR. YAZ AYLARINDA KENE BİT PİRE VS. DAHA FAZLA OLDUĞUNDAN DIŞ PARAZİT UYGULAMASI AYDA BİR KEZ YAPILMALIDIR.



UNUTMAYINIZ Kİ KÖPEĞİNİZİN SAĞLIĞI KENDİ SAĞLIĞINIZ DEMEKTİR..!

19 Haziran 2015 Cuma

Yavru Köpeklerde Isırma Sorunu (Biting Problem in Puppies)


Yavru Köpeklerde Isırma Sorunu 


Yavru köpeklerde ısırma sorunu, sahipleri için bir sorun gibi görünse de, yavru köpek için bu durum gayet doğaldır. Yavru köpeklerin çene yapıları ilk doğduklarında yumuşak yapıdadır. Yavrular buldukları tüm nesneleri ısırarak hem çenelerini, hemde dişlerini güçlendirirler. Aynı zamanda dünyayı yeni tanımaya başlayan yavrular, küçük yaşlarda, hangi tür nesneleri ısırıp, hangilerini ısırmamaları gerektiğini ancak deneme yanılma yoluyla öğrenebilirler. Bu nedenle ısırmak onlar için bir ihtiyaçtır.
Yavrular hayata dair birçok şey öğrendikleri ebeveynleri ile geçirdikleri zamanlarda da çoğunlukla ısırma antrenmanları yaparlar. Anne ve baba köpekler de onları sürekli ısırmaya teşvik eder. Ancak zaman zaman anne baba köpeklerin yavrulara karşı sert ısırıklar attığını görebiliriz. Bunun nedeni bir uyarıdır. Yavrular yapmamaları gereken birşey yaptıklarında veya anne babalarını, onların istemedikleri bir zamanda ısırdıklarında, rahatsız ettiklerinde sert şekilde uyarı alırlar. Bu uygulama yavruların deneme yanılma ile öğrendikleri konulardan biridir. Annelerini ve babalarını ısırmayı denediler, ancak yanıldılar. Kısacası ısırmak bir köpek için hayati önem taşıyan bir eylemdir. Ancak ısırma konusu yavru köpeklerin gelişim aşamasında, temel eğitim gerektiren konulardan biridir.
Tüm yavru köpeklerin ilk 10 haftalarını anneleri ile geçirmeleri gerekir. Bu dönemde ebeveynlerinden öğreneceği aşamalı temel bilgiler vardır. Ayrıca diğer kardeşleri ile de bu dönemi doğru kullanmalıdırlar. Ancak ilk 10 haftadan sonra veya daha önce sahiplenilen yavru köpek için eğitim görevi sahibine düşer. Tüm yavru köpek sahipleri bunun bilincinde olmalıdır. En önemli eğitim konularından biri de yavru köpeklerde ısırma sorunudur. Yavru köpeklerin buldukları her nesneyi ısırmalarını önlemek bu dönemde sahiplerine düşer. Bu konuda en önemli husus insanları ısırmalarını önlemektir.

Isıran Yavru Köpek



İnsanları Isırmasını Önlemek


Yavru köpekler sahiplerini ve diğer insanları çok severler. Bu sevgiden dolayı ilk başlarda onları hep ısırmak isterler. Ancak bu aşamada onlara tıpkı anne babaları gibi her istedikleri zaman istedikleri şeyleri ısırmalarının hata olduğunu öğretmek gerekir. Ebeveyn köpekler yavrular tarafından ısırıldıklarında eğer oyun oynamıyorlar ise, sert tepki gösterirler. Bu uygulama yavru köpeklere temel eğitim veren insanlara da bir örnek oluşturur. Yavruları bu alışkanlıklarından vazgeçirmek için onları sert şekilde uyarmak gerekir. Bu uyarılar yavrunun canını yakmaktan ziyade, vazgeçirme niteliğinde olmalıdır. Bu nedenle uyarıları doğru şekilde, doğru şiddette ve doğru yerlere yapmak gerekir.
İnsanları ısırmaya kalkan yavruları uyarmanın en etkili yolu, onları kuyruklarından veya kulaklarından sert şekilde çekmektir. Bu sertlik yavrunun yapısına göre canını yakmayacak, ancak uyarı verecek şiddette olmalıdır. Bunu yaparken uyarıcı bir ses tonu da eklenir ise daha etkili olur. -Hayır, -Yapma gibi kısa ve net kelimeleri gür şekilde söylemek yavruları aynı zamanda sesli olarak uyarmanıza yardımcı olur. Kulak ve kuyruk çekmenin sebebi ise, tüm köpeklerde içgüdüsel bir hiyerarşi düzeni vardır. Bu hiyerarşik düzende, güçlü olan, sözü geçen durumda olanlar, uyarı vermek istedikleri köpeklerin kulaklarını ısırır. Bu içgüdüsel bilgi yavru köpeklerinde beyinlerinde, benliklerinde vardır. Yavrular sizi rahatsız ettikleri her seferinde yapacağınız bu uygulama, onlar için birer yanılma olacak ve zamanla denemekten vazgeçeceklerdir.

Isırması İçin Neler Kullanılmalı


Isırma konusunun tüm yavrular için hayati bir ihtiyaç olduğunu söylemiştik. Peki ev içerisinde insanları, terlikleri, ev eşyalarını vb. şeyleri ısıramayacak olan yavrular, çenelerini ve dişlerini nasıl geliştirecek?
Evde yaşayan yavru yada yetişkin her köpeğin, kemirebileceği nesneler olmalıdır. Bunun için evcil marketlerde satılan oyuncaklar, kemirme çubukları, sakızlı kemikler oldukça idealdir. Evde yaşayan yavru köpeğiniz, ısırmasını istemediğiniz nesneleri veya sizi ısırmayı denediğinde onu önce uyarıp, daha sonra da bu nesnelere yönlendirebilirsiniz.
Yavru köpeklerin diş ve çene yapıları çabuk gelişir ve neyi ısırıp, neyi ısıramayacaklarını çabuk öğrenirler. Bu dönemde çok fazla endişe edilmesine gerek yok. Kararlı ve düzenli temel itaat eğitimi ile birlikte, evde de uygulanacak ısırma eğitimleri çok kısa zamanda başarılı olacaktır.

18 Haziran 2015 Perşembe

Yavru Köpeklere Tuvalet Eğitimi Nasıl Verilir? (How to give toilet training to puppies?)



Yavru Köpeklere Tuvalet Eğitimi Nasıl Verilir?


 
Arkadaşlar aslında yavru köpeklerde tuvalet eğitimi çok kolaydır, çok çabuk öğrenirler diye ahkam kesenlere inanmayın. Evet, köpeklerin biz insanoğlundan daha çabuk ve daha iyi öğrendikleri tartışmasızdır.
Düzenli ve iyi bir tuvalet eğitimi almış köpekler, hasta olmadıkları sürece yapmamaları gereken yerlere tuvalet yapmazlar. Öte yandan insanoğlu için aynı durum çok geçerli değil. Köprü altları, ağaçları, binaları bırakın, hastanenin ortasına bile çekinmeden tuvaletlerinin yapanları görmüşüzdür vardır.
Yavru köpeklerin tuvalet eğitimi zaman, sabır ve daha çok zaman, sabır ve bolca sevgi gerektirir. İnsan örneğini hatırladığınızda köpeğin tuvalet eğitiminin alacağı bir kaç hafta ya da ayda sabır göstermenizi çok fazla bir şey olmamalı.

Yavru Köpeklere Tuvalet Eğitimi Nasıl Verilir?

Güvenli Bölge Oluşturun

Güvenli bölge köpeğiniz için çevrilmiş bir alan ya da güvenli bir oda olabilir. Bu alan yavru köpeğinizin başında olamadığınız, onu kontrol edemediğiniz  zamanlarda vakit geçirmesi ve uyuması içindir.Yavru köpeğin tuvalet eğitimine, kaç haftalık olduğuna bakmaksızın, eve geldiği ilk gün başlamakta fayda var. Bunun için yavru köpeğiniz daha eve gelmeden onun güvenli bölgesini oluşturmakta fayda var. Güvenli bölgede köpeğin yatağı, yemek ve su kapları ve oyuncakları bulunur.

Güvenli Bölgeye Tuvalet Pedlerini  Yerleştirin

Güvenli bölgenin tamamını tuvalet pediyle kaplayın. Veterinerlerden ve petshoplarda satılan köpekler için üretilmiş tuvalet pedlerinden ya da eczanelerde bulunan yatan hastalar için üretilmiş tuvalet pedlerinden kullanabilirsiniz. Ya da dilerseniz gazete de kullanabilirsiniz
Tuvalet pediyle eğitimde yapılan en büyük yanlış, başta köpeği sadece pede alıştırmak, ardından dışarıda tuvaletini yapmasını öğretmeye çalışmaktır.
Tuvalet pedi burada sadece eğitim süresince olacak tuvalet kazalarını önleme ve köpeğin evin diğer bölümlerini kirletmesine imkan vermeme amacıyladır. Bu süreçte köpeğin asıl tuvalet eğitimi dışarıda verilecektir.
Köpeğiniz ufak ırksa ve büyüdüğünde de evde sadece pede yapmasını istiyorsanız, o zaman tuvalet pedlerini veya gazeteleri ana tuvalet alanı olarak kullanın.
Tuvalet için sürekli dışarı çıkarılmasına rağmen, başlangıçta pedlerle kaplanmış alanın tamamında tuvalet kazalarının yaşanması mümkündür. Kirlenen pedleri hemen değiştirin. 8 haftadan büyük yavru köpekler için bu süreç  yaklaşık 2-5 gün sürecektir.
Eğitim Süresince Pedlerin Sayısını Azaltın
Köpekler iç güdüsel olarak yemek yedikleri ya da uyudukları yerin çok yakınına tuvaletlerini yapmaktan hoşlanmazlar. Köpeğiniz bu içgüdüsel davranışını, eğitim için avantaj olarak kullanın. Yemek ve uyuma alanına en yakın pedlerden başlayarak, eğitim süresince düzenli olarak pedlerin sayısını azaltın.
Her iki-üç günde, bir tane pedi eksiltin ve her seferinde ufak bir alanı boş bırakın.  Pedlere tuvaletini yapmaya alışan köpeğiniz, boş alana değil, pedlere tuvaletini yapacaktır. En son kalan tek pedin yemek ve uyuma alanına en uzaktaki ped olmasına dikkat edin.
Böylece köpeğinizle ilgilenemediğiniz anlarda, tuvalet rutinine ayak uyduramadığı zamanlarda yaşanacak kazalar, pedlerin olduğu bölümle sınırlı kalacaktır.
Tuvalet Yapması Gereken Yeri Öğretin
photo credit: crexrel via photopin cc
Yavru köpeğinize tuvalet yapması gereken doğru yeri öğretmeye ilk günden başlayın. Köpeğinizi eve getirdiğinizde muhtemelen heyecandan, yeni güvenli alanına hemen tuvaletini yapmıştır. Yavru köpeğinizi tuvalet için ilk kez dışarı çıkartırken, bu pedlerden daha önce ıslanmış olanlardan birini alın.
Yavru köpeğiniz daha önce hiç dışarı çıkmamışsa ürkebilir ya da tuvaletini dışarıya yapmak istemeyebillir. Dışarıda köpeğinizin tuvaletini yapabileceği uygun bir yere pedi serin. Patilerinin altında hala yumuşak pedin olması, köpeğinizi dışarıda tuvaletini  yapmak için cesaretlendirecektir.

Tuvalet  İçin Anahtar Kelime Öğretin

Köpeğinize tuvalet için anahtar kelime öğretin. Tuvaletini dışarıda yaparken ona sakin ve yüksek olmayan bir ses tonuyla “tuvalet zamanı” “hadi toto ” gibi bir söz kullanabilirsiniz. Tuvaletini bitirdiği zaman ise onu nazikçe ödüllendirin. Aferin kızıma/ oğluma diyerek övün. Ona ödül maması verin ya da onunla oyun oynayın.  Bunu sürekli tekrarlarsanız, köpeğiniz “hadi tuvalete” sözüyle, tuvalet yapma eylemi arasında bağlantı kuracak, ödüller sayesinde tuvaletini  dışarıya yapmanın olumlu bir davranış olduğunu öğrenecektir. Ayrıca komutla tuvalet yapmayı öğrenmesi, köpeğinizin tuvaletini yapacağı uygun yeri sizin seçmenize yardım eder.

Tuvalet Saatlerini Düzenleyin

Köpeğinizin tuvalet saatlerini düzenlemek, sağlam tuvalet eğitiminin temelini oluşturur. Köpeğinizin tuvalet saatlerini düzenlerken dikkat etmeniz gereken noktalar.
photo credit: Gabeat. via photopin cc

  • Zaman Çizelgesi Oluşturun 
8-10 haftalık yavru köpek yaklaşık 2 saat boyunca tuvaletini tutabilir, dolayısıyla her iki saatte bir tuvalete çıkarılması gerekir.
Yavru köpeğiniz büyüdükçe, ırkının boyutuna bağlı olarak daha uzun sürelerde tuvaletini tutmayı öğrenecektir. Orta-büyük boy ırk yavru köpek, kaç aylıksa, o kadar saat tuvaletini tutabilir. 3 aylık köpek, 3 saat, 4 aylık köpek, 4 saat olarak hesaplayabilirsiniz. Ufak ırklarda bu süre çok daha kısadır.
  • Aktivitelerini Düzenleyin
Köpeğinizin ırkının ve yaşının yanı sıra yaptığı aktivitelerde tuvalet planlamasında önemlidir.
8-10 haftalık bir yavru için 2 saatlik rutine ek olarak, köpeğiniz uykudan her uyandığında, yemek yedikten ve su içtikten 10-20 dakika sonra, oyun oynadıktan sonra tuvalete çıkma ihtiyacı duyar.
  • Vücut Dilini Gözlemleyin 
Köpeğiniz yerleri koklayarak, vücut diliyle  size tuvalet yapacak yer aradığı mesajını verdiğinde köpeğinizi hemen tuvalete çıkarınız.
Yavru köpekler gece maksimum 7-8 saat boyunca, tuvalet ihtiyacı duymadan uyuyabilirler. Ancak sabah kalkar kalkmaz ilk işiniz onu tuvalete çıkarmak ve su vermek olmalıdır.

17 Haziran 2015 Çarşamba

Köpek Dili ve Davranışlarının Anlamları (Language and Meaning of Dog Behaviors)

Köpek Dili ve Davranışlarının Anlamları

KÖPEK DİLİ
Bu dil bizim için aslında zor bir dildir, tıpkı Japonca gibi. Çok dikkatli izlemek ve taklit etmek gerekir. Bir tek harfin yerini karıştırırsak ortaya konuyla hiç ilgisi olmayan bir kelime çıkabilir ki, öte yandan “hadi canım bir de köpek dili mi öğreneceğim, onun yerine gider İngilizce öğrenirim” falan diye de düşünebiliriz. Ancak üzerinde durmazsak, ilk önce konunun ciddiyetini, daha sonra köpekle olan ilişkimizi kaybederiz. Yeterince iyi kontakt kuramaz ve tüm suçu köpeğimizde arar, belki de “zeki bir köpeğim olmadı” şeklinde hayıflanırız. Kısacası, kendi eksiklerimizi görmemeye devam ederiz.
Bu satırları okuyorsan, lütfen, anlamaya çalış. Köpek dili vardır ve bunu öğrenmek zorundayız. Aksi taktirde, köpekle aramızdaki en kuvvetli bağı kopartmış oluruz. Bunun sonrasında her şey şansa kalır ve bilmeden yaptığınız vücut dili ile gerçekleşir; olumlu ya da olumsuz, tamamen tesadüfî.
Köpeğinin sizi görünce sırt üstü dönüyorsa, hatta çişini kaçırıyorsa, üstelik yerde deliler gibi kuyruk sallıyorsa, bunu sizi kızdırmak için yapmadığına emin olun. Normal şartlarda bundan dolayı hiçbir suçluluk da duymaz; çünkü, size saygı duyduğunu anlatıyordur. O an onu azarlamanız, sadece köpeğin kafasının karışmasına neden olur. Köpek düşünür: “Ben bu adama saygı duydum, sevinç gösterileri yaptım; bu ise bana kızdı, hatta ceza verdi. Bu insanlar da pek bir anlaşılmaz yaratıklar. Ben nasıl davranmalıyım şimdi? Ee, bari havlayarak ben de şikayetimi dile getireyim.”
Yerde sevinç gösterileri yaparken çişini kaçırması onun elinde olmayan bir davranış şeklidir. Köpeğinizden daha irisiniz. Denemek için onun karşısında sessiz ve hareketsizce dik bir şekilde durun, gözlerinin içine bakın. Köpeğinizin üzerinize atlamadığını göreceksiniz. Şimdi iki köpeğin birbirine olan gövde gösterisini hatırlayın; ikisi de kuyruk ve kulaklarını dimdik havada tutarlar, çok çok yavaş hareket ederler, diğer köpeğin gözlerinin içine bakarlar; hasımlardan gözlerini ilk kaçıran zaten kavgayı kaybetmiş sayılır. İşte, köpeğinizin dilini öğrenemediyseniz, kazanma şansınız çok azdır; hep hata yapar sonra da suçu köpeğinize atarsınız.
En çok yapılan hatalardan biri de şudur:
Köpek sokakta başka köpeklere havlıyordur, köpek sahibi de çok bir bilenin(!) tavsiyeleri doğrultusunda köpeğini severek dikkatini dağıtmaya çalışır. Kendinizi kandırabilirsiniz, ama köpeğinizi asla. Köpek böyle bir davranışımız sonucunda iyi bi şey yaptığını, bu yüzden ödüllendirildiğini, sevilerek bu harekete teşvik edildiğini düşünür ve daha fazla havlamaya, hatta var gücüyle saldırmaya çalışır. Ağzınızdan çıkan kelimelerden önce vücut dilinizin ne söylediği önemlidir köpek için.
KÖPEKLERİN VÜCUT DİLİNİ KEŞFEDİN
Konuşma herzaman yalnızca insanlara özgü bir özellik olarak görülmüştür.Descartes konuşma yeteneğini zekanın bir kanıtı olarak değerlendirirken,insan olmayan tüm canlıların zekasını inkar etmiştir.Yetmişli yıllarda Descartes’in bu görüşüne ağır bir darbe vuruldu.Beatrix ve Allen Gardner adlı psikologlar,şempanzeler sayesinde bilimsel bir başarı elde ettiler.Şempanzelere konuşmayı öğretebilmek için,pek çok deneyin yapılmış olduğunu biliyorlardı.Ancak bu deneylerin en başarılısı bile,şempanzelerin en fazla dört kelimeden oluşan son derece ilkel ilkel bir kelime haznesi elde etmelerini sağlayabilmiti.Ancak çoğu yüksek seviyeli hayvanlar hiç bir şekilde dillerini,dudaklarını,damaklarını ve ses tellerini kontrol edemezler ve böylecede Gardner çifti,hayvanların belki farklı bir şekilde konuşmayı öğrenebilceklerini düşündüler.Bunun üzerine şempanzelere sağır-dilsiz işaretlerini öğrettiler.Birinci şempanze 150 işareti öğrendi,basit cümleler kurabiliyor,gramer kurallarını uygulayabiliyor ve yeni düşünceleri bir araya getirebiliyordu.
Konuşma sadece sözcüklerle düşüncelerini ifade etmek değildir.Toplumun diğer bireyleri ile iletişim kurabilmektir.Bu yeteneğede tüm yüksek seviyeli hayvanlar sahiptir.
Küçük bir çocuk ilk kez adı söylendiğinde dönüp baktığı andan itibaren,çocuğun konuşma yeteneğine sahip olduğu kabul edilir.Gerçi çocuk ilk sözcüklerini belki ancak oniki aylık olunca söylemeye başlayacak,ama psikologlara göre,ağlama,mırıldanma ve diğer sesler de bir iletişim aracıdır,çünkü sevinç,hoşnutsuzluk ve çocuğun bazı gereksinimleri aktarmaktadırlar.Seslerin dışındda psikologlar mimikleride konuşma unsurları olarak kabul ederler,örneğin ilginç birşeyi eli ile göstermek,birisi giderken el sallamak veya kollarını kaldırarak kucağa alınmak istediğini göstermek gibi.
Çoçuk “bana elini ver” denildiğinde doğru bir şekilde hareket ederse,çocuğun konuşma yeteneğine sahip olduğunu kabul ediyoruz.O halde köpeğin “elini ver” komutu üzerine patisini uzatması da aynı şekilde konuşma yeteneğidir.
Şüphesiz ki doğada varolan her çeşit yaratık kendi aralarında iletişim kurmaktadırlar.Hayvanlar bu iletişim için vücut hareketleri ile ve aslında onlar için anlamlı fakat bir bakışta bizim için anlamsız gelen, ses, koku ve vücut hareketleri ile iletişim kurarlar.
Doğadaki hayvanlar arası iletişimi ortaya koymak için çok sayıda örnek vermek mümkündür.Karıncalar birbirinin anteni tabir ettiğimiz bölgeye dokunarak,arılar bir takım danslar yaparak iletişim kurarlar.Doğan her yavru annenin kokusunu ve sesini,annede kendi yavrusunun sesini ve kokusunu diğer yavrulardan ve sürü üyelerinden kolayıkla ayırt edebilir.
Yine hayvanlar kendilerine özgü kamuflaj yetenekleri ile de iletişim kurmaktadırlar,daha doğrusu kendilerini korumaktadırlar.Bukalemunların bulunduğu ortama göre renklerini değiştirmeleri,kelebeğin üzerinde bulunan beneklerin avcıyı şaşırtması gibi.
İnsanlar ve köpekler birlikte uzun bir tarihçeyi paylaşmaktadır.Atalarımız onlarla birlikte avlandılar,onlarla birlikte oynadılar ve yüzyıllardır birlikte yaşamı paylaştılar.Ancak köpek ve bizler iki farklı tür olarak dünyayı paylaşmaktayız ve ayrı dilleri konuşmaktayız. Köpekler her ne kadar bizim gibi harfler ve sözcükler ile konuşmasalarda onlarında size ve kendi arkadaşlarına anlatacakları vardır..Bu anlatımlar ise yukarıda saydığımız diğer hayvanlar arasında en geniş iletişimleri ve kuralları içermektedir. Köpekler aynen ataları kurtlar gibi iletişim kurarlar ve kendilerini ifade ederler.Siz farkında olmasanız bile köpeğiniz sizin vücut dilinizi anlamaktadır, köpeğinize karşı bulunmadığınız bir öfke veya sevgi esnasında köpeğinizin bu davranışınıza karşılık verdiğini görürsünüz.Örneğin çocuğunuza veya eşinize sarıldığınız anda köpeğiniz hemen yanınıza gelir,öfkelendiğinizde ise köpeğin oratada olmadığını görürsünüz.Yada kötü niyetli bir kişinin size saldırısı anında köpeğinizinde sizinle birlikte savaştığını görürsünüz.
Uzmanlar, köpeklerin şu üç konuda kendilerini ifade ettiklerini söylüyorlar,
Duygusal durumları.
Toplumsal İlişkileri.
İstek ve Arzuları.
Şimdi köpeğin vücut dilini okuyarak aslında bize ne anlatmak istediklerini açıklayalım,
Oyun Oynamak İstiyorum:
Oyun oynamak isteyen köpek doğal olarak mutludur.Kendini rahat hisseder.Ağızı açıktır ve mutlu bir ifade ile gözlerinizin içine bakar,siz oyuna davet etmek için birkaç kez havlar.Bu arada kendini olabildiği kadar şirin gösterme uğraşı içindedir.Çevrenizde koşar veya daireler çizer,kulaklarını indirir ve kaldırır.Size yaklaşır gibi yapar ama birden yanınızdan kaçar, burada sizi oyuna davet etmek istediğini ve bir yöne doğru çekmek istediği apaçık ortadadır.Bu arada yine kendini şirin göstermek istediği ve mutlu olduğu için yerde sırt sütü yatar ve yuvarlanır,bunları yaparken bir gözü sizi izler.Oyun oynamak istediğini anlatmak için en çok kullanığı hareket ise,ön ellerini uzutarak göğsünü yere değdirmesi ve kuyruğunu heyacanlı bir şekilde sallayarak gözleriniz içine bakmasıdır.Bu an içinde köpek üzerinize atlayabilir ve sizi oturduğunuz veya yattığınız yerden kaldırmak için çaba gösterir.Bazen açık arazilerde köpek av takibi yapar gibi çimlerin üzerine yatar ve kafasını eğerek sizi izler.Bu anda sizden oyuna katılmak için hareket beklemektedir.Siz bu harekete aynen cevap verdiğinizde, yani vücudunuzu eğerek hatta çömelerek yavaş yavaş köpeğinize doğru yaklaştığınızda kendinizi hızlı bir koşuşturmacanın içinde bulabilirsiniz.
Eğer oyun oynamak istemiyorsanız ki bu köpeğin sevimli hareketleri karşısında çok güçtür.Köpeğiniz ile göz temasında kaçının ve köpeğinize arkanızı dönün yada başınızı çevirin.Ancak köpeğinizin kendine başka bir oyun aracı bulacağından emin olabilirsiniz.
Hoşgeldin.
Pek çok kişi akşam eve geldiğinde karşısında ilk gördüğü şey kendisine bol miktarda sevgisini sunmak için hazır bekleyen köpeğidir.Köpek sahibini gördüğü zaman heyacanlanmaktadır.Kuyruğunu normal pozisyonda hızlı olarak sallar,ağzı açıktır bu onun rahat olduğunu gösterir.Sahibinin üzerine atlamaya ve onu yalamaya çalışır.Kendisini bir tehdit olarak göstermez,hatta sahibinin kendisinden üstün olduğunu göstermek için yere sırt üstü veya yan yatarak af diler,bu arada tuvaletini kaçırabilir.
Aslında şu an yaptığı hareketler bir içgüdüdür ve aynen kurt sürüsündeki yavruların hareketlerini uygulamaktadır.Kurt yavruları aç olarak inde beklerken aile bireyleri avlanmaya çıkarlar.Av sonrası ise yediklerini aç yavrularına kusarlar ve yavrular karınlarını doyurur.İşte eve geldiğimizde köpeğin bize aşırı sevgi göstermesi bu nedenledir.
Dikkatli ve Heyecanlıyım.
Dikkatli ve heyacan içinde olan köpek bir bakıma av köpeğinin ferma duruşunu yapar şekildedir.Kulaklarını tam olarak dik tutar ve sesin geldiği yöne çevirirerek kaynağı bulmaya çalışır.,kuyruğunu normal pozisyonun üzerine çıkartır ve minimum harekette tutar.Köpek hareketsizdir ve vücudunu öne doğru gerer.Ağzı açıktır.Eğer tam olarak anlayamadığı bir tanı var ise ağızını kapalı tutar.
Endişeliyim ve Biraz Korkuyorum.
Bu durumda ise köpek kuyruğunu bacakları arasına almıştır.Göz temasında kaçınır va başını başka bir yöne çevirir ve eğebilir.Kulaklarını dik tutmaya çalışır ama sanki askıda duruyor gibidirler.
Korkuyorum.
Korku içindeki köpek kulaklarını tamamen geriye yatırır,kuyruğunu bacakları arasına iyice sıkıştırır,titremeye başlar,ağızı sıkı şekilde kapalıdır.Bu arada tuvaletini kaçırabilir,anal bezlerinden koku salgılar ve kalçasını aşağı indirir.Acıklı şekilde inler.
Senden Üstünüm.
Kendini diğer bir üyeden üstün gören köpek.Kendine güven içinde diğer üyeye yaklaşır.Vücudunu olabildiği kadar yüksek tutar,kulakları ve kuyruğu diktir.Diğer üyeden geniş ve büyük görünmek için sırtındaki tüylerin bir kısmını dikleştirir.Bu esnada hırlar ve gerekli gördüğü yerde dişlerini gösterir.Diğer üyenin üzerine atlar hatta üzerine oturmaya çalışır.Kavgaya girebilir.
Senden Üstünüm ve Seni Tehdit Ediyorum.Saldırmaya Hazırım.
Bu durumdaki bir köpeğin yüz ifadesi korkunç bir hal almıştır.Köpek hırlar ve dişlerini gösterir.Baskın olduğunu ve korkmadığını anlatmak için kulaklarını ve kuyruğunu dik tutar.Yine sırtındaki tüylerini dikleştirir.Vücudu gergin ve her an atılmaya hazırdır.Korkunç şekilde hırlar.Bu davranışı gösteren köpek saldırı anında bütün gücünü kullanır ve geri çekilmez.Savaşını korkunç bir şekilde sürdürür,çünkü karşısındaki tehditten korkmamaktadır.
Biraz korku içindeyim Ama Seni Tehdit Ediyorum.
Bu durum içinde ise köpek yine dişlerini gösterir,hırlar,kuyruğunu yer ile paralel tutar,tüylerini dikleştirir.Ancak tehdit karşışında kendini üstün hissetmediği için kulaklarını yatırır.Köpek hem savaşmaya hem de kaçmaya hazırdır.Kendini çok zor durumda hissettiği zaman ısırır.Isırışları sadece ön köpek dişleri ile olur, seri olarak küçük ısırışlar yapar ve geri çekilir.bu durumdaki köpeğin saldırganlığı” korkak saldırganlık ” olarak adlandırılır.
Hakimiyetini Kabul Ediyorum.
Kendisinden güçlü diğer bir üyenin emri altına giren köpek,bu üyenin karşısında sırt üstü yere yatar,kendini üyeye teslim eder,yerde yuvarlanır,diğer üyenin ağzını yalar ve saldırganlık göstermez.Bu anlarda kendini acındıracak şekilde inler.
Rahatım.
Kendini rahat hisseden köpeğin,kulakları dik,kuyruğu normal pozisyondadır yada bel hizasında rahatça sallar,.ağzı açıktır ve kendinden emin davranışlar sergiler.
Köpeğin El Vermesi.
Bazı köpeklerin eğitilmediği halde bile size elini vererek tokalaştığını görürsünüz.Köpeğin bu hereketide içgüdüdür.Küçük yavrular anneden meme emerken sütün gelmesi için ön elleri ile meme çevresine baskı yaparlar ve böylece kolayca süt içerler.İşte köpeğin el vermeside bu olayın devamıdır ve aslında sizden bu yöntemle birşeyler istemektedir.Sevginizi eksik etmeyerek köpeği okşamanız iyi bir ödüldür.Ayrıca köpeğin otururken bir elini hafifçe kaldırması ise köpeğin stres içinde olduğunu ve biraz korktuğunu gösterir.
Köpeğin Gülümsemesi ve Teşekkür Etmesi.
Eğer, köpek gülmez,teşekkür etmekten de ne anlar? diyorsanız yanılıyorsunuz.Köpek insana kuyruğu vasıtasıyla güler ve teşekkür eder.Kuyruğun rahatça sallanması köpeğin size güldüğünü gösterir,ama yanlış anlamayın bu gülüş alay şeklinde değil tam tersi sevgi üzerine.Köpeğin kuyruğunu sallamasındaki hız da ne kadar heyacanlı olduğunu ve durumdan hoşnut olduğunu gösterir.Yani bizim kahkaha derecemizle karşılaştırabilirsiniz,çok komik bir olay ile karşılaşırsak doğal olarak kendimizi uzun uzun gülmekten alamayız.Önüne yemeği konulan bir köpek de size kuyruğunu sallayarak teşekkür eder.Yemek kabı dolu olan ve çevresinde insan olmayan bir köpeğin ise kuyruk sallamadığı görülmektedir.Biz nasıl nedensiz bir şekilde gülmüyor isek,köpeklerde nedensiz bir şekilde kuyruklarını sallamıyor.
Köpeğin Uluması.
Ulumak sürünün toplanmasına ve birlikte yapılacak bir harekat için hazırlanmasına yarar.Kurtlar çoğunlukla akşamları ve sabahın erken saatlerinde,birlikte ava çıkmadan önce ulurlar.Köpek ise uluyarak sürüyü toplama isteğini çok az duyar çünkü yemeği herzaman kendisine sunulur.Ancak televizyon icat olmadan önce aile bireyleri akşamları biraraya gelip birlikte şarkı söylediklerinde bazı köpekler bu müzikal sesleri herhalde yanlış anlayıp ailelerin “toplanmak” için uluduğunu düşündü ve büyük bir heyecan ile av çağrısına katıldılar ve birlikte “uluma konseri” ne başladılar.
Kurtun geriye attığı kafası ile birlikte uluduğu görülür.Belki de kurt bize o anki ruh durumunu hakkında bilgi veriyor ve kurt herhalde yabancı sürülere meydan okuyarak bulunduğu bölgenin sahibi olduğunu ve gerekirse savunulacağını bildiriyor.
Köpeğin uluması ise daha çok yalnız kalması ile ilgilidir.Bu ayrılık uluması kurtların sürü uluması ile aynı anlamı taşır.Yani şunu demekteler “Biz buradayız…Sen neredesin? Buraya gel”
Değişik bir durumda çiftleşmek isteyen erkek köpeğin durumudur.Çiftleşme dönemindeki dişinin kokusunu alan ancak ona ulaşamayan erkek köpeklerinde uludukları görülmüştir.
Köpeğin Havlaması.
Köpek seslerinde dikkat edilmesi gereken birkaç önemli boyut vardır.İlk başta sesin yüksekliği gelir.Köpek havladığında,derin bir ses çoğunlukla öfke ve olası saldırganlığın işaretidir,ama ince tiz bir ses korku ve acıyı dile getirir,daha az tiz olduklarında zevk ve oyunculuğu gösterir.İnsanların dilinde de aynı farklılıklar gözlemlenir.Bir insan öfkeli olduğunda sesi genellikle kalınlaşır,korktuğunda tiz olur.Bizim de sesimiz,örneğin küçük çoçuklar veya bebeklerle konuştuğumuzda yumuşar ve oyunculuk ifade eder.Kelimeler tıpatıp aynı olsa dahi,bir kişşinin biriylemi,yoksa bir bebekle mi konuştuğunu anlamak mümkündür.Farklılıklar yalnızca ses düzeyinde ve ses tonunda kendini gösteriyor.
Köpek seslerindeki ikincil boyut,sesin sıklığı ve tekrarlanma hızıdır.Hızlı ve sık sık tekrarlanan sesler,belirli bir heyecan ve aciliyete işaret ediyor.Az tekrarlanan veya hiç tekrarlanmayan sesler,düşük bir heyecan düzeyi ve geçici bir ruh halini gösterir.Seslerin süresi de önemlidir.Kısa süreli keskin,yüksek sesler korku veya acıyı gösterirken aynı sesler uzun süreli olduğunda sevinç ve oyunculuğa işaret ederler.Genel olarak,uzun süreyle devam eden sesler,az sonra yapılacak bir davranışı haber verirler.Örneğin uzun süreli,derin hırlamanın az sonraki bir saldırıyı haber vermesi gibi.
Peki köpekler çeşitli dillerde havlayabilirmi.? Bu sorunun cevabı elbette hayır.Ama ülkeler, havlamayı kendi dillerine göre yorumluyorlar.
Türkçe Hav Hav
İngilizce Woof Woof - Arf Arf - Bow Bow
İspanyolca Jau Jau
Flemenkçe Waf Waf
Almanca Wau Wau
Rusça Gav Gav
Çekoslavak Haff Haff
Kore Mung Mung
Çince Wung Wung
Orta düzeyde yinelenen hızlı havlama.
Burada köpek size sezinlediği olası bir kötü durumu,yada bahçenize giren yabancı bir kişiyi anlatmaya çalışmaktadır.Durmayacak biçimde hızlı havlama ile doğal yaşamda yaptığı gibi yani liderini ve sürü üyelerini toplamak istiyor. Tabii burada köpeğin lideri siz ve üyeler ise aile bireyleriniz oluyor.
Birkaç kere tekrarlanan ve duraklayarak devam eden havlama.
Şu an köpeğiniz,tam olarak tanımlayamadığı bir durumdan bahsetmekte.Köpek şüpheleniyor ve yine size haber vererek “Gelseniz iyi olur” diyor bu arada karşı tarafada “Ben buradayım” diyerek orada bulunduğunu belirtiyor.Köpek, tehlikeyi sezinlediğinde ise havlama şeklini yukarıdaki gibi değiştirir.
Uzun süren duraklı havlamalar.
Köpeğiniz sizi şikayet ediyor.Sanırım yalnız kalmış ve kendisine arkadaş arıyor.
Kısa birkaçkez havlama.
İşte köpeğinizin size “Hoşgeldin” dediği an.
Bir seferlik kısa havlama.
Yaptığınız birşeyden sıkılmış ve size “Artık yeter” diyor.
Uzun, kısa,tiz havlamalar.
Ne yaptınız köpeğinizin canı acıyor.Hemen onu sevin ve yatışmasını sağlayın.
Mırıldanarak Havlama.
“Hadi oyuna başlayalım”.
Ses düzeyi giderek yükselen havlama.
Oyun esnasında arkadaşına oyuna devam etmesini söylemektedir.Başlangıçta sessiz havlayan köpek,davetine cevap almaz ise sesini yükseltir.
Köpeğin Hırlaması.
Derin Hırlama ve Havlama.(Dişler gösterilmiş,Kulaklar dik,Kuyruk yukarıda)
Köpek bu anda savaşmaya hazırdır.Öfkeli olduğunu belirtiyor ve her an saldırabileceğini ifade ediyor.
Orta Düzeyde Hırlama ve Havlama.(Dişler gösterilmiş,Kulaklar yatık,Kuyruk bacaklar arasında.)
Endişeli ve korkuyor.Yine de kendisini savunacak.Kendisinden daha az emin.
Orta düzey Hırlama.(Dişler gösterilmemiş.)
Köpek bu anda hoşlanmadığını belirtiyor ve uyarıyor.Kendisine yapılan eylem devam eder ise uyarı için ısıracak ancak savaşmayacak.
Yüksek Sesle Hırlama.(Dişler gösterilmemiş.)

Oyun esnasında yavruların birbirlerine hırlaması.Oyundan zevk alıyorlar.